Üvecik’ten yaklaşık 5 km sonra sağınızda Cezayirli Hasan Paşa tabelasını göreceksiniz.
Cezayirli Gazi Hasan Paşa veya Cezayirli Hasan Paşa için yapılmış, eski bir Osmanlı av köşkü, kare şeklinde büyüleyici bir yapıdır. 1713-1790 yılları arasında yaşadı ve kendisini kendi oğullarından biri gibi yetiştiren Tekirdağlı bir tüccar tarafından Doğu Türkiye’de Gürcü bir köle olarak satın alındı.
Kemerdere Su Kemeri, Ezine’den Çanakkale istikametine 16 km gidilerek ve karayolunun hemen üzerindeki ikinci el cam satış merkezinden sağa dönülerek bulunur. O da tabelalıdır. Bunu kaçırmamaya dikkat edin.
Behramkale Murat Hüdavendigar Köprüsü. Ayvacık’a sadece 16 km uzaklıkta ve Behramkale yakınlarındaki bu 600 yıllık taş köprü, yakın zamanda eski ihtişamına kavuştu. Tuzla deresini kapsayan bu 80 metre uzunluğundaki köprü 3,5 metre genişliğinde ve şehre giden ana yollardan biri olabilirdi.
Kestanbol civarında yaklaşık 2800 yıllık granitten yontulmuş kolonlar bir zamanlar Neandra antik şehrinin kalıntıları olup görülmesi gereken tarihi eserlerdir.
Bozcaada, Çanakkale iline bağlı Ege Denizinde yaklaşık 2500 kişilik bir nüfusa sahip küçük bir adadır. Yaz sezonunda bölgede bulunan yerli ve yabancı turistlerin ziyaretleri yaz aylarında ada nüfusunun büyük ölçüde artmasına neden olur.
Bozcaada’nın ana geliri turizmin yanı sıra, şarap üretimi ve balıkçılıktır. Adanın yüzölçümü yaklaşık 39 kilometrekaredir. Geyikli İskelesinden düzenlenen feribot seferleri adaya ulaşımı sağlar. Yaz aylarında bir saat arayla düzenlenen feribot seferleri, kış aylarında daha seyrektir. Yaklaşık yarım saat süren geçiş, Ege denizinin binbir mavisinin sergisi gibidir.
Bozcaada oldukça zengin bir arazi yapısına sahiptir. Dağlık ve kırsal arazi keçi ve koyun gibi çiftlik hayvanlarının yetiştirilmesi için elverişlidir. Tarıma uygun alanlar buğday tarlaları, üzüm bağları ve zeytin ağaçları ile kaplıdır. Adanın batı tarafında bir çam ormanı vardır. Ada kendine özgün mimarisi ve plajlarıyla yoğun ilgi çeker.
Bozcaada tarihte Tenedos adıyla anılan eski bir Rum adasıydı. Ünlü Yunanlı şair Homeros un İlyada ve Odyssey adlı eserinde Tenedos dan sözetmiştir. Ada 1455 yılında Ege Denizindeki tek Türk adası olup, Osmanlı İmparatorluğu döneminde donanma üssü olarak kullanılmıştır. Çanakkale Savaşı sırasında İngilizler tarafından işgal edilerek ikmal üssü olarak kullanilmis olup, Birinci Dünya Savaşı sonrasında Lozan Antlaşması ile 1923 yılında Türk Cumhuriyetine teslim edilmiştir.
Bozcaada Kalesi adaya gelenlerin ilk feribottan gördükleri görkemli bir yapıdır. Kale ve limanın Fenikelilere kadar uzanan bir geçmişi vardır. Fatih Sultan Mehmet döneminde kale yeniden inşa edilip bugünkü etkileyici halini almıştır. Bozcaada Müzesi adaya özgü eserleri, koleksiyonları, ada sakinlerinin hikayelerini, günlük yaşamlarından esintileri günümüze taşımaktadır. 17 yüzyıldan kalma Köprülü Mehmed Paşa Camii görülmeye değer bir eserdir.
M Hakan Gureney tarafından kurulan Bozcaada Müzesi, bu kıyıların eşsiz hikayelerini anlatan eserleri sergileyerek bu güzel adayı daha yakından tanımamıza yardımcı olur ( www.bozcaadamuzesi.net ). Üzüm Hasat Şenlikleri, Eylül ayında ada hayatına heyecan katar. Bozcaada’nın kırmızı gelincik reçeli ünlüdür. Adanın tepelerini süsleyen rüzgar türbünleri adanın kendi enerji gereksinimi karşılamasını sağlar.
Her Çarşamba günü ada merkezinde kurulan pazarda, bölgede yetiştirilen meyve, sebze ve her türlü gıda ürünlerinin yanı sıra giysi ve ev eşyalarınıda bulmak mümkündür.
Assos ya da Behramkale Ayvacık ilçesine bağlı, Çanakkale ili sınırları içinde olup, Troad olarak bilinen Biga Yarımadası’nın güney tarafında yer almaktadır. Bu bölge tarihin ve denizin Ege deki muhteşem buluşmasının en güzel örneklerinden biridir.
Şehrin resmi adı Behramkale dir ama genellikle Assos olarak adlandırılır. Assos, antik limanı olan güzel bir balıkçı köyü olup arkeolojik sit alanıdır.
Assos antik limanı balıkçı tekneleri, küçük restoranlar ve hediyelik eşya dükkanları ile cevrelenmiştir. Bu etkileyici yerleşim alanında yüzme havuzlu oteller ve denize girmek isteyenler için birde plaj bulunur.
Athena ve Assos Akropolis Tapınağı deniz seviyesinden 238 metre yükseklidir. Athena Tapınağı antik tepenin üzerinden Assos un panoramik bir görünümünü ve pırıl pırıl turkuaz renkli denizini seyreder.
Antik kenti ziyaretiniz sırasında dik yolu yürürken yöresel el ürünleri, hediyelik esya satan tezgahlar size yorgunlugunuzu unutturur. Merkezde bulunanan Aristoteles un büyük bir heykeli sizi karşılar, sanki Assos a hoşgeldiniz der gibidir.
14. yüzyılda Sultan Murat tarafından inşa edilmesi emredilen etkileyici cami görülmeye değerdir.
M.Ö. 7. yüzyıla kadar uzan antik kalıntıları restore etme çalışmaları halen devam etmektedir. Bu anıtların orijinal temelleri Midilli adasından gelen Aeolian vatandaşlar tarafından atılmıştır.
Bu önemli tarihi alanı ziyaret etmek eski zamanlara yolculuk hissi uyandırır. Aşağıdaki büyüleyici ve huzurlu kasaba rahatlamak ve gevşemek için ideal bir yerdir.
Assos a iki kilometre uzaklıktaki Kadirga Koyu, eski zeytin ağaçları ve pırıl pırıl denizle çevrili güzel ve geniş sahile sahiptir. Bu sahil Mavi Bayrak statüsündedir.
Kestanbol Kaplıcası, Ezine ye iki kilometre uzaklıktadır. Kestanbol kaplıcası sularının, romatizma, siyatik, tüberküloz ve bazı kemik hastalıklarına iyi geldigi bilinmektedir.
Kestanbol un Troia kentinin hamamı olarakta kullanıldığı söylenir. Konaklama odalarında termal su tesisatları bulunmaktadır.
Bayramiç, İda Dağı (Kazdağı) eteklerinde kurulmuş bir ilçedir. Deniz seviyesinden 351 metre mesafede olup, yeşilin her tonunu barındıran kırsal alanlarla çevrelenmiştir.
Bayramiç, Bizans ve Osmanlı döneminden kalma yapıların bulunduğu, eski bir yerleşim alanıdır. Taşköprü ve Tepe Cami bu tarihi yapılardan bazıları olup, en etkileyici yapı Osmanlı dönemine ait olan Hadımoğlu Konağı dır.
Ayazma ya giden yolda Bayramiç ve çevresinin su ihtiyacını karşılayan rezervuar, çam ormanları, elma bahçelerinden geçilir.
Bayramiç ve çevresi yemyeşil alanlarla çevrilidir.
Babakale, Türkiye nin batıdaki en uç noktasıdır. Babakale adını, 1723 yılında Osmanlı döneminde inşa edilen kalesinden alır.
Babakale limanı balıkçı ve diğer teknelere korunaklı bir barınak sağlar. Babakale, bu güzel kıyı şeridini keşfetmek isteyenlere bir çok konaklama imkanı sağlayan turistik bir beldedir.
Babakale nin kumlu plajı ve sığ denizi güvenli yüzme alanı arayanlar için idealdir. Tarihte korsanların uğrak alanı olan Babakale, Sultan III Ahmed döneminde inşa edilen kalesiyle çevre halkının korsan saldırılarından korunmasını sağlamıştır.
Çevre halkın geçim kaynağı genelde turizm, zeytincilik olup , bıçak yapımı ve ayakkabı üretimide yerel ekonomiye katkı sağlar.
Babakale de mola verip etrafı dolaşmak, balıkçı restoranlarında taze balık yemek ve Ege yi seyretmek, güzel bir gün geçirdik demek için haklı bir nedendir.